12 Nisan 2015 Pazar


춤추라, 아무도 바라보고 있지 않은 것처럼.
사랑하라, 번도 상처받지 않은 것처럼.
노래하라, 아무도 듣고 있지 않은 것처럼.
일하라, 돈이 필요하지 않은 것처럼.
살라, 오늘이 마지막 날인 것처럼.

Dans Et, kimseler izlemiyormuş gibi...
Aşık Ol, daha önce hiç olmamış gibi...
Şarkı Söyle, kimseler dinlemiyormuş gibi...
Çalış, amacın sadece para kazanma olmadığı an gibi,
Ve Yaşa, bugün senin son gününmüş gibi...

11 Nisan 2015 Cumartesi

Seul - Güney Kore



Öncelikle Güney Kore ye 3 farklı yolla gidilebildiğini belirtmeliyim. THY ve Korea Airlines ın Seoul Incheon a direkt uçuşu var. THY fiyatı daha pahalı olmasına rağmen Kore Havayollarına göre daha geniş koltuk aralığı ve Türk zevklerine uygun ikramları sayesinde tercih edilebilir. Emirates ise Dubai aktarmalı Seul seferi yapıyor, ancak Dubai havaalanında min. 3 saat beklemek gerekli, bu da süreyi çok uzatıyor.
İstanbul dan Seoul e gidiş yaklaşık 10 saat sürüyor, dönüş ise rüzgarların etkisi ile 12 saati buluyor. Bu kadar uzun süre uçakta bulunmakta çok sıkıcı olabiliyor. Uçağınızda LCD ekran ve film seyredimi varsa şanslısınız. Gidiş ve dönüşte uçak yolcularının büyük bir kısmının Türkiye yi ziyaret eden Kore li yaşlılardan oluştuğunu gördüm. Özellikle İstanbul Kore de çok popüler. Bu yüzden her yıl binlerce özellikle yaşlı Koreli İstanbul u ziyaret ediyor. İstanbul dışında Safranbolu, Kapadokya ve Abant Gölünü bile ziyarete gelen Koreliler var.
Güney Kore ye gidişin güzel yanlarından biri Türkler için vize gerekmemesi. Sadece pasaportunuz ile Incheon havaalanından giriş yapabiliyorsunuz. Başlamışken Incheon havaalanından bahsetmeden olmaz, Incheon havaalanı bir ada üzerine kurulmuş, dünyanın en modern ve yeni havaalanlarından biri. Havaalanı oldukça büyük ve farklı terminallere tren ile geçiş yapabiliyorsunuz.

Kore de yaşayacağınız sürprizlerden biri telefonunuz çalışmaması. Özellikle yeni nesil olmayan telefonlar Kore de çalışmıyor. Ben 4 ayrı telefon ile denedim sadece 1 tanesi çalıştı, bu nedenle her seferinde havaalanında telefon kiralamak zorunda kaldım. Telefon kiralama ücretleri çok ucuz bu nedenle rahatlıkla kiralanabiliyor. Havaalanında özellikle KTF satış ofisine gidin Türkiyedeki servis sağlayıcılar ile çalışan telefonları buradan kiralayabilirsiniz.

Bu arada Kore ile aramızda 6 saat fark var, bu 6 saatlik fark özellikle ilk gece ciddi bir jet-lag etjisi yaratıyor. Gece olmasına rağmen uykunuz gelmiyor, yada gündüz saatinde vucudunuz uyumak istiyor. Bu nedenle Kore ye vardığınız ilk gün uykusuz kalabilirsiniz. Saat farkına alışmak bazen bir günden fazla zaman alabiliyor.

Havaalanından Seoul e gidiş yaklaşık 1 saat sürüyor. Özellikle KAL limousinleri ile havaalanından Seoul e uygun fiyatla yolculuk yapabilirsiniz.

Kore nin başkenti Seoul un Kore dilindeki anlamı da “başkent”. Seoul Kore nin en kalabalık şehri. Şehir çevre il ve ilçelerle beraber ülke nufusunun büyük kısmını kapsıyor.

Kore dili bizim diğer Uzakdoğu dilleri gibi bizim için çok farklı bir alfabeye sahip. Korece yi diğer Uzakdoğu dillerinden ayırmanın en kolay yolu Korecenin çoğunlukla yuvarlak şekillere sahip olması. Dünya kupası organizasyonu sırasında yer tabelaları ve birçok restaurant Latin alfabesini de yazmış, bu nedenle adres bulma konusunda sorun yaşamıyorsunuz. İlginç yanı rakamların sadece Latin alfabesinde yazılması, Kore dilinde rakamlarda böyle yazılıyormuş.

Kore de arabaların 3 rengi var, siyah, beyaz veya gri. Bunun dışındaki bir renkte özel bir araba ben hiç görmedim. Özellikle siyah rengin büyük bir ağırlığı var. Koreliler özellikle arabaları konusunda çok milliyetçiler, Avrupa marka arabaların benzerleri Kore de üretilmiş, sokaklarda Kore markası dışında arabaya çok az rastlıyorsunuz.

Kore de ulaşımda metro yu da kullanabilirsiniz. Metro kullanımı oldukça yaygın ve pratik. Kore de taksiyi de duraklardan yada hotelden çağırabilirsiniz. Burada dikkat edeceğiniz nokta özellikle taksilerin renklerine göre fiyatlarının artması. Siyah renkli taksilerin fiyatları diğerlerinden yaklaşık %30 daha pahalı. Kore de trafik akışı Japonya nın tersine bizim gibi. Ancak insanlar yürüyen merdivenlerde iniş ve çıkışlarda sağdan değil soldan geçiyorlar. Bu bana ilginç geldi.

Koreliler genellikle sakin ve utangaçlar. Nadiren göz temasını sürdürebiliyorlar, insanlarda birbirine oldukça saygılı görünüyor. Trafik kazalarında bile oldukça sakin bir şekilde davranabiliyorlar. Kurallara da son derece bağlılar yol bomboş olsa bile otoyolda hız limitlerine uyuyorlar.

Koreliler diğer Uzakdoğu halklarına göre daha beyaz tenliler. Kendileri özellikle gördükleri Uzakdoğuluları Japon, Çinli yada Koreli olarak yüz şeklinden ayırt edebiliyorlar. Kore özellikle estetik ameliyatların çok yaygın olduğu bir ülke. Koreli kadınlar bakımlarına çok düşkünler. Sokaklarda çok sık estetik ameliyat ve güzellik merkezlerine rastlayabiliyorsunuz. En revaçta olan ameliyat ise çekik gözleri yuvarlatma ameliyatıymış.

Kore de şehirler farklı sloganlarla kendilerini tanıtarak turistleri cezp etmeye çalışıyorlar. Seul e “Soul of Asia” ve Suwon a “Happy Suwon” yazan afiş ve bilboardları her yerde görebiliyorsunuz.

Seul Han Irmağı tarafından ikiye bölünüyor. Han nehri Boğaziçi kadar büyük bir nehir. Nehrin üzerindeki onlarca köprü kuzey ve güney Seoul ü birbirine bağlıyor.

Seul deki ilginç semtlerden biri Itaewon. Itaewon bölgesi Amerikan üssünün bulunduğu bölge. Sokaklarda Amerikan askerlerine sıklıkla rastlayabiliyorsunuz. Itaewon un merkezi Hamilton binası. Bu binada ve çevrede her türlü ürünün sahtesini uygun fiyatlarla bulabiliyorsunuz. Satıcılar pazarlığa açıklar ve hepsi çok iyi İngilizce biliyorlar, yabancı olduğunuzu çok kolay anladıkları için peşinizi pek bırakmıyorlar. İlk söyledikleri fiyatından bazen yarısına ürünleri satın alabiliyorsunuz. Itaewon çevresinde dolaşırken Amerikan askelerine sıklıkla rastlıyorsunuz. Itaewon bölgesinde farklı ülke restaurantlarını (İtalyan, Meksika, Hint ve Tayland) ve eğlencelerini bulabileceğiniz yerler mevcut.

Insa-dong bölgesi ise korumaya alınan daha çok geleneksel el sanatları üzerine satış yapan dükkanların bulunduğu bölge. Insa-dong da Kore ye özgü çok sayıda el sanatı, kukla, resim ve biblolardan seçim yapabilirsiniz. Burada fiyatlar Itaewon a göre biraz daha yüksek ve pazarlık payı %10 civarında. Özellikle yaşlı kadın satıcılar da biraz aksi. Hediyelik eşya alacaksanız öncelikle Itaewon a bakmanızı tavsiye ederim, ancak Insa-dong da çeşit daha fazla. Insa-dong da Maraş dondurması da satılıyor, Korelilerin çok ilgi gösterdiğini görmedim ancak yine de ilginç şovları ile dikkat çekiyor. Türk olduğunuzu söylediğinizde özellikle satıcılar brother diye hitap ediyorlar. Kore savaşının etkisi yada satıcıların doğal motivasyonu olabilir.

Seul de alışveriş için gezilebilecek diğer yerlerden biri Myeondong Sokağı. İstiklal caddesini andıran bir sokak. Genelde gençlerin rağbet gösterdiği lüks mağazalar var. Namdaemun Market ise Seul un Mahmutpaşa sı aslında. Kapalı bir alandan oluşan markette genellikle ikinci el yada çok ucuz ürünler var, ancak işinize yarayacak bir şey bulabileceğinizi pek düşünmeyin. Ben gittiğimde hayal kırıklığına uğradım. Kısa sürede geri dönmek zorunda kaldım.

Gangnam bölgesi Seul un en lüks restaurant ve mağazalarının bulunduğu ve gençlerin vakit geçirdiği ışıl ışıl bir alan. Bölge yeni geliştiği için tamamıyla gökdelenlerle çevrili geniş bir yol ve çevresinden oluşuyor. Son ziyaretimde sokaklarda fotoğraf çekebilen elektronik cihazlar yerleştirilmişti, fotoğrafınızı çekip mail olarak gönderebilen cihazlar hayli ilginçti. Bölgede her türlü Kore, Çin, Japon, Hint ve İtalyan restaurantları mevcut. Gangnam da Ritz Carlton ın arkasında Turka Turk isimli küçük bir Türk restaurantı da var. Gangnam da ana caddeye paralel sokaklarda bar ve eğlence mekanları da mevcut. Bunun dışında eğer Kore yemeğinden sıkıldıysanız her türlü Western style yemeği burada bulabilirsiniz. Bu arada Kore de erkekler özellikle akşam geç saatlere kadar çalıştığı için alışveriş mekanları genelde öğrenciler ve kadınlara ayrılmış gibi görünüyor. Genç kızlar için ise mini etek ve uzun çoraplar neredeyse standart giyim gibi.
Kore de Hırıstiyanlık çok yaygın, özellikle Katolikler sokaklarda tanıtım yapabiliyorlar, ülkede çok sayıda Kilise var. Insa-dong yakınlarında Jogye-sa tapınağını da gezebilirsiniz. Tapınak çok büyük olmasa da resim ve heykelleri ile ilginç. Ayakkabıları çıkararak girilen tapınakta ibadet eden Budistleri rahatsız etmeden fotoğraf çekebiliyorsunuz. Tapınağın yanındaki mağazada ise farklı büyüklükte Buda heykelleri, tütsüleri ve Budizm e ait eşyaları satın alabilirsiniz.

Coex karşısındaki Bong-eunsa tapınağı ise Seul deki tapınakların belki de en büyüğü. Tapınaktaki büyük kaplumbağa resimlerini, Buda nın hayatını tasvir eden resimleri görebilirsiniz. Benim için daha ilginci her yerde ters nazi işareti görmem oldu. Meğer Budizm in sembolu ters nazi işaretiymiş.

Koreliler dışarıda yemek yemeyi seviyorlar, özellikle Gangnam çevresinde sokakta satılan yemeklere rastlıyorsunuz. Kokusu ve görüntüsünden dolayı bizim damak zevkimize çok uygun olmayan bir sürü farklı yiyecekler (özellikle deniz ürünleri ve sosis) var sokak satıcılarında. Denemenizi açıkcası tavsiye etmem. Bunun yanı sıra farklı Kore restaurantlarının özellikle tabelaları ışıl ışıl ve her türlü yemeğin resmini görebiliyorsunuz. Restaurantların önündeki akvaryumda bulunan özellikle mürekkep balıklarını beğenip hemen servis edebiliyorlarmış. Açıkcası Kore mutfağının bazı yemekleri benim için çok tercih edilir gözükmedi. Sokaklarda çok fazla yemek piştiği ve satıldığı için üzerinize koku sinebiliyor.

Korenin milli yemeği Kimchi. Kimchi kırmızı biberli lahana turşusuna benziyor. Kimchi yemek öncesi, yemek sırasında ve yemek sonrası servis edilebiliyor. Kimchi içerisinde küçük balık ve karideslerde bulunuyormuş. Geleneksel yemekleri olduğu için Kimchi nin nasıl yapıldığını gösteren müzeleri bile var Seul de. Alışmadığımız için çok fazla yemenizi tavsiye etmem. Koreliler sarımsak ı da çok fazla tüketiyorlar. Sokaklarda özellikle Itaewon da sarımsak satanlara rastlayabiliyorsunuz.

Kore mutfağında Korean barbekü yü deneyebilirsiniz. Özel restaurantlarda ayakkabıları çıkararak ve oturarak yenilen bir yemek çeşidi bu. Masaya birçok farklı sos ve sebzeden oluşan geleneksel karışımlar geliyor. Özellikle bu restaurantlarda kimchi nin farklı türlerini de tadabilirsiniz. Ardından masanın ortasında bulunan tüplü olacak yakılıyor ve makasla kesilen biftekler bu ocaklarda pişirilerek yeniliyor. Kore bifteği pahalı olduğundan Çin den gelen biftek genellikle kullanılıyor. Yemek sonunda da pilav, noodle yada farklı çorbalar yeniliyor. Kore nin pilavları bizim bildiğimiz taddan biraz farklı buharla pişirilip yağsız olduğu için çubukla kolaylıkla yenilebiliyor. Noodle da Türkiye de yediklerimizden biraz daha farklı. Damak tadımız farklı olduğu için alışamayabilirsiniz.

Kore mutfağı Japon mutfağına göre daha az deniz mutfağı ağırlıkla. Tavuk ve domuz ürünleri ağırlıklı. Her yerde bulabileceğiniz tavuk restaurantlarından farklı soslar ile tavuk yiyebilirsiniz. Türk mutfağına en yakın yemekleri tavuk restaurantları sağlıyor.
Kore de yiyebileceğiniz ilginç şeylerden biri de büyük yengeçler. Rusya dan geldiği söylenen kocaman yengeçler makasla kıra kıra parçalamalarını ardından da özünü yemelerini restaurantlarda görebilirsiniz.


Kore nin geleneksel bitkisi ise ginseng. Ginseng kökünün yararlarını anlatan çok sayıda bilgi var özellikle Itaewon da ve havaalanında. Ginseng Kore kültürü için de önemli bir bitki. Ülkede farklı ginseng türleri var. Çin ginseng i fiyat olarak nispeten ucuz ve sıklıkla bulabiliyorsunuz. Kore ginseng i devlet tarafından belirlenen alanlarda özel olarak yetiştiriliyor. Doğal ginseng dedikleri dağlık alanlarda bulunan ginseng in ise fiyatları çok çok yüksek ve çok sınırlı miktarda bulunabiliyor. Ginseng in yetişmesi için geçmesi gereken sürenin 7 yıl olduğu söyleniyor. Ginseng kullanarak kurabiye, şeker vs farklı farklı ürünlerde üretilmiş, mutlaka bunları alıp denemenizi tavsiye ederim.

Korelilerin milli içecekleri ise Soju dur. Pirincin damıtılması ile yapılan soju yu yaygın olarak yemeklerde tüketirler. Soju nun tadı sakeye benzese daha serttir, dikkat etmek ve diğer içkilerle karıştırmamak daha iyidir. Soju nun takdimi de özellikle iş yemeklerinde üst astın iki eliyle tuttuğu bardağa doldurulur, ast üstün doldurduğu kadehi tek bir seferde içmelidir. Koreliler Koreliler genellikle içkiye çok dayanıklıdır, hatta Ruslarla yarışabildiklerini söylerler.

Başkent Seul de kışın oldukça sert eser, binaların koruduğu alanların dışındaki alanlar ise buz tutar. Haziran da ise yağmurlu bir mevsim var, yaz diye aldanmayın. Nisan aylarında ise Çin den gelen toz yüklü rüzgarlar nefes almayı ve dışarıda gezmeyi zorlaştırır. Korelilerin büyük kısmı da maske ile gezer. Toz rüzgarı olduğu zamanlarda dışarıda fazla gezmemek lazımdır, yoksa boğazında tozlarla kendinizi yatakta bulabilirsiniz.

Kore nin para birimi won. Oteller, havaalanı yada ana caddelerdeki Exchange büfelerinden USD yada Euro ya Won a dönüştürebilirsiniz. Caddelerdeki büfelerde fiyatlar daha uygun.. Bu arada Kore oldukça güvenli bir ülke. Suç oranı çok düşük. Bunda yasaların ve yıllar boyu iktidarda olan tek parti hakimiyetinin önemli bir etkisi var. Gecenin her saatinde rahatlıkla bir çok cadde ve sokakta dolaşabilirsiniz, yada dolaşan insanları görebilirsiniz.

Korede Kim, Lee ve Park soyadları çok yaygın olarak kullanılıyor, halkın neredeyse %40 ı bu soyadlarının birine sahip. Koreliler özellikle ticari ilişkilerinde daha kolay telaffuz edilebilsin diye İngilizce bir isim seçiyorlar. Bu isim genellikle çalışanın üstü tarafından konuluyor ve iş kartına da yazılarak çalışan tarafından benimseniyor.

Başkentte yollar ve caddeler çok geniş olarak dizayn edilmiş olmasına rağmen özellikle akşam iş çıkış saatlerinde çok fazla trafik oluyor, bu saatlere özellikle dikkat edin.

Koreliler uzun yıllar Japon hakimiyeti altında yaşamışlar, özellikle orta yaş ve üzerinde hala Japonlara karşı bir antipati mevcut. Genç kuşaklarda ise ticari ilişkilerin artması ile bu antipati tamamen yok olmuş durumda. Uzakdoğu halklarında genelde farklı ülkelerde de bu antipati var. Mesela Japonların orta yaş ve üstü Kore ve Çinlilere çok fazla sempati duymazlar. Bu arada Kore ye en fazla turist fiyatlar daha uygun olduğu için Japonya dan gelir. Fiyatların uygunluğu sizi aldatmasın elektronik eşya da dahil bir çok üründe fiyatlar ülkemize göre daha pahalı. Seul de fiyatların uygun olduğu yer restaurantlardır. Farklı tadları ülkemize göre çok daha makul fiyatlarla tadabilirsiniz. Küçük ve büyük bir kısmı dağlardan oluşan ülke olduğu için ev fiyatları ise çok yüksek.

Kore nufusu giderek yaşlanıyor, nufus artış oranı neredeyse sıfır. Bu nedenle özellikle eğitim görmüş işçi ve çalışanları çekebilemek hükümet için önemli, göçmenlerin uyum sağlayabilmesi için hükümet özel programlar uyguluyor.

Korelilerin en önemli eğlencelerinden biri de Karaoke barlar. Karaoke barlar birçok yerden farklı olarak odalardan oluşuyor, siz odayı kiralayarak odanın içerisinde Karaoke yapabiliyorsunuz. Koreliler bu eğlenceye çok fazla rağbet gösteriyor. Ben Türkçe parça aradım ama rastlayamadım İngilizce klasik parçaların neredeyse tamamına bu barlarda erişebilirsiniz.

Seul un gezilebilecek yerlerden biri de Namsan parkı. Namsan parkına teleferik ile çıkılıyor. Parkın içerisinde Teddy Bear müzesi var. Müze de onlarca farklı boyutta teddy bear oyuncakları var, ayıcıkları satın da alabiliyorsunuz. Parkın içerisindeki Seul Tower Namsan dağından 260 m yükseklikte, deniz seviyesinden ise 480 m yükseklikte. Asansör ile çıkılan Seul Tower dan Seul u 360 derece görebiliyorsunuz. Ben çıktığımda sis olduğu için açıkcası pek bir şey göremedim. Bu alanda ayni zamanda Seul un dünyanın farklı şehirlerine olan uzaklıkları da belirtilmiş.

Seul den yaklaşık 1 saat uzaklıktaki Suwon yakınlarındaki Korean Folk Museum u gezmenizi tavsiye ederim. Seul deki National Folk Museum ile karıştırmayın. National Folk Museum kapalı bir müze. Suwon daki ise açık hava müzesi. Bu Açıkhava müzesinde Kore kültürü, geleneksel yaşam tarzını gösteren ev ve sergileri görebilirsiniz. Müzede yer yer yapılan geleneksel Kore dansını izleyebilirsiniz. Kore dansları kadın erkek beraber gerçekleştiriliyor, ben gösteriyi çok beğendim. Müze içerisinde korku tüneli de var, açıkcası çok gerçekci bulmadım. Folk Museum un içerisindeki ülkelerin tanıtım evleri de gezilebilir, bu ülkeler arasında Türkiye de mevcut. Ben gittiğimde kapalı olduğu için gezme şansım olmadı.

Yine Suwon yakınlarında Everland tematik bir eğlence farkı. Eğlence parkının içerisinde büyük bir olay olan Cariebbean Bay varmış, ancak kış gittiğimiz kapalıydı. Tematik park çok büyük farklı aktiviteler mevcut. 77 derece eğime sahip T-Train i mutlaka deneyin. Uçtuğunuzu hissediyorsunuz, 3 dakikalık oyun sırasında gözünüzü bile açamıyorsunuz. 77 derece eğim inanılmaz.. Mutlaka aç karın ile deneyin. . Yine Everland ın içerisinde Amazon macerasında botlarla rafting yapabiliyorsunuz. Islanabileceğiniz için yazın gitmenizi tavsiye ederim. Everland ın ortasında büyük bir çiçek bahçesi ve Hollanda Eski Yunan gibi temaların olduğu ev ve alanlar mevcut.
Everland ın içerisinde Zootopia isimli büyük bir hayvanat bahçesi var. Hayvanat bahçesinde farklı hayvanları görerek fotoğraflarını çekebilirsiniz. Özellikle çocuklar için harika bir eğlence parkı olan Everland da bir gününüzü geçirebilirsiniz.

Seul de gezilebilecek yerlerden biri de saraylar. Kore kralının farklı yerlerde bir çok sarayı var. Saray isimlerinin telaffuzları açıkcası çok zor olduğu için isimlerini unuttum. Kapı önündeki muhafızların gösterisini mutlaka izleyin. Sarayların özellikle çok yeni olması dikkat çekici, açıkcası savaşlarda yıkılan sarayları yeniden yapmış gibiler. Bizim Topkapı Sarayımız ile karşılaştırdığınızda sarayları çok sade gözüküyor. Bir sarayı gezmeniz yeterli diğerlerinde açıkcası çok farklı bir şey yok.

Kore de yapılabilecek en farklı gezilerden biri Kuzey Kore sınırına yapılan gezi. Gezi Paju ve Panmunjeom gezisi olarak adlandırılıyor. Tur öncelikle Filipinli askerler anıtının ziyareti ile başlıyor, ardından birkaç yerde daha durarak özel olarak aranarak sınır bölgesi olarak Panmunjeom a ulaşıyorsunuz. Tam sınır noktasında uzaktan Kuzey Koreli askerleri görebiliyorsunuz, kesinlikle Kuzey Koreli askerleri parmağınız ile işaret etmemeniz ve ani hareket etmemeniz söyleniyor. Dürbün ile turistleri izleyen askerlerin ani hareketlerde ateş açabilecekleri söylendi bize. Ardından barış görüşmelerinin yapıldığı bir odaya geçiyorsunuz, savaş hakkında kısa bilgiler veriliyor ve tam sınırdaki bir ev ziyaretine başlıyorsunuz. Ev tam sınırda barış anlaşmasının yapıldığı yer. Belli aralıklar ile Kuzey Kore ve Güney Koreliler evin sahibi oluyor. Fotoğrafları çektikten sonra sınır boyunca yapılan gezide Kuzey Kore nin çok büyük direğe yerleştirdikleri bayraklarını görebilirsiniz, dönüşte hediyelik eşya mağazasında Kore sınırını koruyan dikenli telleri anı olarak sattıklarını gördüm, dünyada buna sahip olan bilmem kaç kişiden biri olabilirsiniz sloganı iyi bir satış argumanı.

Koreliler için en önemli gezi ve balayı mekanı Jeju adası. Dünyanın cennet yerlerinden biri olduğu söyleniyor. Kore nin en güneyindeki ada ve Seul çok uzak olduğu için gitme şansım olmadı.

Son olarak Kore de konaklama genellikle pahalı, uygun fiyatlı çok fazla otel yok. Özellikle Gangnam çevresinde konaklamak merkeze yakın olmak için önemli. Otellerde düğün yapmak moda olduğu için geleneksel giysileri ile haftasonu koşturan Korelileri görebilirsiniz.
 
 
NOT: BU YAZI BAŞKA BİR BLOGTAN ALINTIDIR.

5 Nisan 2015 Pazar

KORE'DEN TÜRKİYE'YE KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ !!



Kore'ye ilgi duyan herkesin aklından geçen ortak düşünce; bir gün Kore'ye gitmektir. Ama aslında bizi daha çok mutlu edecek şey; o hayranı olduğumuz ünlüleri kendi ülkemizde görmektir. Düşüncesi bile insanı mutlu etmiyor mu ? O zaman daha fazla vakit kaybetmekten öğrenelim bakalım.. Bu güzel ülkemizi hangi Koreli ünlüler, niçin ziyaret etmiş..





1. Shinhwa(2003)
Shinhwa grubu 2003 yılında fotoğraf çekimi için geldi Türkiye'ye. Çekimlerin çoğu Eminönü, Sultanahmet, Dolmabahçe Sarayı, Gülhane, Taksim, Sirkeci, Galata Kulesi ve İstanbul'un meşhur arka sokaklarında gerçekleşti.



Shinhwa'nın çekimlerinden görüntüler:

video






2. Yoon Kye Sang(2009)
2009 yılında ülkemize Yoon Kye Sang'ın Türkiye Gezisi adlı belgesel çekimi için gelen Yoon Kye Sang, turist kelimesinin hakkını verip sokak sokak İstanbul'u dolaşıp bol bol fotoğraf çekti. Geziyi sadece İstanbul'la sınrılandırmayıp birçok şehri gezip fotoğraflayan Kye Sang'ın buralarda çektiği fotoğraflardan gezi kitabı yayınlayacağı konuşuldu. 10 dakikalık videolardan oluşan 20 bölümlük belgeseli izlemek için tıklayınız.















3. Jae Joong(2012)
Ülkemizi ziyaret eden bir başka ünlü isim ise Jae Joong. 2012 Yılında Türk hayranları ile buluşmak için Türkiye'ye gelen Jae Joong ülkemizi pek bir beğendi. Hatta Türk kızlarının güzelliği üzerine Bir Türk kızıyla evlenebilirim diye espri bile yaptı. Tabi burda minik bir detay var; "Korece bilen bir Türk kız"la dedi. Ayrıca gerek ülkemizi gerekse yemeklerimizi çok beğendiğini etkinlikte sıkça dile getirdi. Ülkesine döndüğünde ise Türkiye'yi nasıl bulduğunu soran grup arkadaşlarına 'Çok beğendiğini, bir daha ki sefere beraber gitmelerini" söyledi. :)















4. Lee Seung Gi(2013)
Şimdi ise daha yakın bi tarihte ülkemize gelen bir isimde  bahsedeceğim. Lee Seung Gi 2013 yılında Kore'de yayımlanan "Noonas Over Flowers" adlı programı için Türkiye'ye geldi. Sultanahmet ve Ayasofya'da yapılan çekimler 1 gün sürdü.





Lee Seung Gi ve Türkiye hakkında başka minik bir detay daha var :)










5.Nu'est(2013)
2013 yılında ülkemize gelen bir başka Koreli ünlü ise Nu'est grubu. K-pop Dance Cover yarışmasının Avrupa elemelerinin İstanbul ayağına katılmak için ülkemize gelen grup havaalanıında sempatik tavırlarıyla ilgi odağı oldu. Ayrıca Nu'est grubunun Türkiye ziyareti Kore televizyonları tarafından da yayınlandı. Ayrıca grup Hürriyet gazetesine röportaj verdi. Okumak için tıklayınız.











6. PSY(2013)
Gangnam Style şarkısı ile dünyaya kendini tanıtan PSY, ülkemize gelen Koreli sanatçılar arasında yer alıyor. PSY ülkemize gelmekten mutlu olduğu, İstanbul'u çok beğendiğini ve Türkiye'nin Gangnam Style videosunu, Güney Kore'den daha çok izlediiğini söyledi. PSY 22 Şubat 2013 gecesi İstanbul Blue Night organizasyonu kapsamında bir konser verdi. 









7.Music Bank K-Pop Turnesi İstanbul(2013)




Music Bank K-Pop İstanbul Turnesi, 2013 yılında birçok koreli başarılı şarkıcıların katılımıyla 7 Eylül'de gerçekleşti.Güney Kore'nin en ünlü şarkıcılarından olan SUPER JUNIOR, BEAST, MBLAQ, FTISLAND, miss A ve AILEE'nin sahne aldığı İstanbul MUSIC BANK - K-POP Festivali, güçlü koreografiler, romantik şarkılar, eşsiz performanslar ve çeşitli performanslar ile izleyicileri kasıp kavurdu. Bakalım etkinlik kapsamında ülkemize gelen sanatçıların Türkiye izlenimleri, mesajları neler olmuş ?

Ailee

                                          







BEAST











FT Island








MBLAQ









Miss A








Super Junior















8.Song Seung Heon(2014)
Sonj Seung Heon, geçtiğimiz yıl Nisan ayında gerçekleşen SH&Asto Japon etkinliği çerçevesinde ülkemize gelip, tanıtım fotoğrafları çektirdi. İşte o fotoğraflardan bazı kareler:











9.Song Jae Rim-Kim So Eun(2014)
Song Jae Rim-Kim So Eun çifti, We Got Married programındaki evliliklerinin ardından balayı için soluğu Türkiye'de aldılar. Çift ilk olarak İstanbul'da gezip daha sonra Denizli-Pamukkale'ye geçip, çekimlere orada devam ettiler. 





Şimdilik bilgimiz dahilinde olanlar bu kadar :)

Kore'nin güzellik Standartları

2013-01-06 01:26:00
Güney Korede güzellik, güzellik standartları ve estetik cerrahi |  görsel 1

 

Öncelikle Kore'de güzelliğin yerinin ne olduğundan bahsedelim. Koreliler için dış görünüş, eş bulma potansiyelinden iş bulma potansiyeline kadar çoğu şeyi etkiliyor. Dış görünüşün iş bulma olanağınızı etkileyen faktörlerden biri olduğu (yada çoğu zaman tek faktör olduğu) bir ülkede güzelliğe bu kadar önem verilmesi doğal. Bu yorumu korkutucu birkaç istatistikle kanıtlayayım:

Yirmilerinde ve otuzlarındaki Koreli kadınlarının %90'ı özgüvenlerini yükseltmek için estetik ameliyat yaptırabileceklerini söylüyorlar,

Yine yirmilerinde ve otuzlarında olan kadınların %76'sı estetik ameliyat yaptırmışlar,

Koreli annelerin %25'i 12-16 yaşları arasındaki kızlarına estetik yaptırmalarını öneriyorlar,

İş arayanların yaklaşık %28.5'i iş bulabilmek için estetik ameliyat yaptırmış,

Üniversite mezunu iş arayanların %27.4'ü iş başvurularının reddedilmesinin sebebinin dış görünüşleri olduğunu düşünüyorlar.

Yorum sizin. 

Peki neden güzellik standartları var? Neden herkes bu standartlara uymaya çalışıyor?

Öncelikle bilmeniz gereken şey Kore'nin çok homojen bir kültüre sahip olması. Tahmin edebileceğiniz üzere üçüncü dünya ülkelerinin çoğunda yaşayan insanlar birbirine bağlı grup yapısı gösterirler, yani insanların hayatlarını sürdürebilmeleri için birlikte çalışmaları gerekir. Kore, 50 yıl öncesine kadar Sahraaltı Afrika'dan (hani o sosyal medya ağlarında gördüğünüz 'Afrika'ya su göndermek için beğenin' tuzaklarındaki resimlerdeki çocukların bulunduğu bölge) daha fakir bir ülkeydi, ve elli yıl içinde her nasıl olduysa aşırı gelişmiş olan ekonomisinin aksine bu homojen kültür yapısı hala yıkılmış değil. Kore'de milliyet bilinci bu düşünce yapısı sayesinde gelişmiş-- hani 'o yapıyorsa ben de yapmalıyım' düşünce yapısı. Bir şey (güzellik standartlarının her biri gibi) insanların bilinçaltına oturdu mu yayılıyor.

Peki neden estetik ameliyat yaptırıyor? Standartları ne ki?

Özet geçmek gerekirse, Korelilerin güzellik standartları şaşırtıcı bir biçimde kendilerinin doğal yollarla elde edemeyecekleri şeyler. Şöyle açayım: Medya sayesinde Kore'deki güzellik standartları daha 'Batısal' bir halde. Mesela beyaz ten ve çift göz kapakları çok popüler. Çift göz kapağının ne olduğunu bilmeyenlerin bu terimi öğrenmeleri için bir ayna çıkarıp kendilerine bakmaları yeterli. Fark edersiniz ki kirpiklerinizin hemen üstünde bir çizgi var. İşte bu çizgi göz kapağınızı ikiye ayırıyor, bu sebeple Koreliler bu tarz gözlere çift göz kapaklı gözler adını vermişler. Korelilerde bu tarz göz kapaklarına sık rastlanmaz ve Korelilerin geneli sarı-esmer ten özelliği gösterirler. Peki beyaz ten rengi ve çift göz kapağı 'güzel' olarak değerlendirilen bir ülkenin insanları ne yapıyor dersiniz? Estetik.

İşte bu tarz güzellik standartları yüzünden televizyonda gördüğünüz neredeyse her Koreli aktör, aktris, şarkıcı ve idol (Oppa'larınız da buna dahil hanımlar) estetik ameliyat yaptırmıştır. Popüler olmak ve popüler kalmak için bu modayı takip edip istemeyerek de olsa buna katkı sağlamak zorundalar çünkü.

Üzücü, biliyorum.

 

Aklıma gelen güzellik standartlarını liste halinde yazayım:

1- Beyaz ten (Çiftçi olarak her gün saatlerce güneş altında çalışan alt sınıf koreliler koyu tenli olduğundan ve zengin olan koreliler beyaz tenli olduğundan insanların bilinçaltına sinmiş bir standart bu-- fakat öğrendiğime göre Lee Hyori sağolsun esmer ten de son on yıl içerisinde moda olmaya başlamış.)

2- Büyük gözler

3- Çift göz kapağı

4- Küçük ve sert burun ve dudaklar

5- Oval (ya da yumurta biçimli) surat 

6- Erkeklerde uzun boy, kızlarda uzun bacaklar

7- Erkeklerde kaslı yapı, kızlarda kıvrımlı göğüsler ve kalça

8- Uzun burun direği (Asyalıların çoğunun burnu basık denilebilecek şekilde görünüyor. Geniş ve yandan bakıldığında kısa direklidirler. Bu yüzden uzun burun direkli ve küçük burunlar güzel olarak değerlendiriliyor.)

9- Kusursuz ten (Sivilcesiz, yara izsiz, sıkı gözenekli tenlerden bahsediyorum. Böyle tenlere sahip olabilmek için haftada iki kez kullanılan maskelerden tutun lazer ameliyatlarına kadar bir çok yöntem var. Dünyanın en etkili BB kremlerinin Kore'den çıkması şaşırtıcı değil) 

10- Hem erkeklerde hem de kızlarda ince yapı. (Kızlar için bacaklar arasında mutlaka bir açıklık olmalı, ve açıklık olacak kadar ince olsanız bile vücudunuzun yağ oranı çok, çok az olmalı. 1.80 boyunca ve 50 kilo olsanız bile bacaklarınız yağlıysa şişman sayılıyorsunuz. Bir çok erkek idolün bacaklarının kadınlarınkine benzer şekilde ince oluşunun sebebi bu.)

11- V çene (Sert çeneler Kore'de sevilmiyor ve insanlar V şeklindeki ince uçlu çeneleri seviyor.)

 

Brown Eyed Girls'ün Plastik Surat şarkısıyla yazıyı sonlandırayım:


V Hattı – Egzersiz ve Yöntemleri (Yüz Masajı)

Merhabalar ^_^
Hazırlamış olduğum bu yazı, internette bulduğum blog ve sitelerden derlenmiştir. Henüz hepsini düzenli olarak uygulama fırsatı bulamadım ancak krem sürerken veya yüzümü temizlerken aşağı yukarı bu hareketleri yapmaya çalışıyorum.
Asya’nın güzellik anlayışı standartlarında V şeklinde bir yüze sahip olmak var. En çok istenilen yüz şekli, tıpkı V harfi gibi, yanaklardan çeneye doğru üçgen şeklinde incelen bir yüz. Tabii ki buna ek olarak, küçük dudaklar ve büyük gözleri de unutmamak lazım (bkz. ne kadar büyük göz= o kadar güzel anlayışı).
Bunun için bazı yollar izleniyor:
A) Beslenme: Sağlıklı beslenme, yeşil çay tüketimi ve günde 2 litreye yakın su tüketmek yer alıyor.
B) Ürün Seçimi:
Markaların “firming” veya “face slimming” serileri var. Özellikle hedefinizi bu noktada belirlemişseniz, bu ürünlerden yararlanabilirsiniz.
C) Egzersizler:
1. Gerdirme ve Kaldırma
Bu hareketleri makyajınızı temizlerken, yüz temizleme ürünlerinizi kullanırken veya krem sürerken rahatça yapabilirsiniz.
Her zaman aşağıdan yukarıya ve içeriden dışarıya hareketlerle masaj yapmayı unutmayın. Aşağıdaki resimde, nasıl masaj yapabileceğiniz gösterilmiş.
Görsel
Yukarıdaki resim dışında, Bir Japon markası olan SK-II’nun yöntemini de izleyebilirsiniz.
Görsel
Resim Çevirisi:
1) Kremden 1 cm çapında alın, yanak ve çenenize noktalar halinde paylaştırın.
2) Kremi, merkezden dışarıya doğru nazikçe yüzünüze yayın.
Vector-up massage: İki elinizi de masaj boyunca yüzünüze nazikçe değdirin. Kalp atışı yavaşlığında yapın.
-İşaret parmaklarınızın yüzeyini kullanın. Burun ve dudak hatlarını sıkıca kaldırın ve yanaklardan, kulaklarınıza kadar dışarıya ve yukarıya doğru kaydırın.. 2 saniye tutun ve sonra yavaşça aşağıya doğru kaydırın. Bu hareketi başından itibaren 3 defa tekrarlayın.
-Orta ve yüzük parmağınızı kullanın. Başlangıç kısmından kaşlarınızı kaldırın ve göz bölgesi etrafında yuvarlaklar çizin ve hareketi şakaklarınızda sonlandırın. 3 defa tekrar edin.
-Alnınızın ortasından, şakaklarınıza kadar dışarıya doğru parmaklarınızı kaydırın. Hareketi 3 defa tekrar edin.
Skin-power sealed: *Masaj yaparken resimde gösterilen bölgeyi kullanın*
-Resimde gösterilen yolu izleyerek, yüzü ok yönünde kaldırın.
– Ardından, çene bölgesini şekillendirmek için okların gösterdiği şekilde kaldırın.
Yine aşağıdaki videoyu da izleyip uygulayabilirsiniz:
http://www.youtube.com/watch?v=lD_x1Twx170
2. Gıdı
Yüzünüzü yukarı doğru kaldırın (tavana bakın). Ellerinizin üzerini kullanarak çabuk hareketlerle çenenizin altınından yukarıya doğru ellerinizi kaydırın.
3. V Hattı
Bu terimi genellikle Koreliler kullanırken (V Line), Çinliler “Kavun tohumu yüzü”nü kullanıyor.  “V Line”nın neden daha yaygın ve popüler olduğunu anlamış olduk :P Yüzü daha “feminen” gösterdiği için tercih ediliyormuş. Bunun için günlük masaj, rutin yüz egzersizleri ve yüz gerdirici (firming) kremler kullanılması gerekiyor.
Yüz egzersizini aşağıdaki resimde görebilirsiniz.
Görsel
Resim açıklaması:
Dudaklarınızı sarkıtıp(somurtup) sağa ve sola doğru kaydırın. Bunu 5 defa tekrarlayın. Ardından, dudaklarınızı öne doğru çıkartıp bırakarak bunu 5 defa tekrarlayın.
D) Kullanabileceğiniz Aletler: Masaj için, resimde gözüken masaj aleti ve maskelerden de faydalanmanız mümkün;
Görsel
v2
E) Lenfatik Drenaj:
Lenfatik drenaj masajının amacı, dokulardaki sıvıyı bakteri, virüs ve benzeri zararlı mikroorganizmaların yok edildiği yer olan lenf nodlarına taşınmasıdır. Bu, yüzde yaşlanmanın bir etkisi olabilecek şişkinliği azaltır. Bu masaj, en iyi şekilde kafanın vücuttan hafif aşağı kalacağı açı ile yatarak yapılır. Aşağıdaki videoda, yüzün 5 drenaj noktasının gösterildiği yeri bulabilirsiniz (aşağı yukarı 1:10 dkyı geçin). Sıvıları drene etmek için tüm dokunuşlar, kulağın arkasından aşağıya doğru gidip boyuna doğru bitmelidir.
video: http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=iwM5v8PPjt0
Peki işe yarıyor mu?
Aşağıdaki blogger, bunu 1 ay boyunca denemiş. Ürün olarak da Q-10 özellikli bir ürün serisi seçmiş.
Resimlerin öncesi’ni makyajsız, sonra’sını ise makyajlı çekmiş olsa da, aradaki farkı görebilirsiniz.
http://carisseiris.blogspot.com/2012/09/one-month-v-line-challenge.html
buradaki resim ise, tanıtım amaçlı, öncesi ve sonrası resimlerini gösteriyor:
Extra-Lift-Up-Mask-5
Ben, başta da belirttiğim gibi masaj uygulamalarını yüzümü temizlerken ve krem sürerken ortalama bir şekilde yapıyorum. Ek olarak bir de masaj aleti siparişi verdim. Yeni elime geçti. Faydası ne kadar olur bilemiyorum ama rahatlattığı kesin~
Umarım faydalı bir yazı olabilmiştir^^